Bal'a ya Tamam ya Devam Haftasındayız
Bal'a ya Tamam ya Devam Haftasındayız
Bal'a ya Tamam ya Devam Haftasındayız
Geçen hafta kazanabilseydik bu hafta çok daha farklı planların üzerinde duracaktık. Kalem kağıt alıp matematik formülleri üzerinde dirsek çürütecektik. Her şey bitti mi, tabii ki hayır. Haftalardır tamam dememize müsaade etmeyen Adapazarıspor bu hafta konuğumuz olacak. Kazanırsak işler değişir mi? Bir nebze değişir. Biz kazanacağız, onların kaybetmesini bekleyeceğiz. Kazanmayı bir becerebilsek! Adapazarıspor, bu hafta içi bir kez daha teknik adam değişikliğine gitti. Tabiri caizse bu sene teknik adam enflasyonu yaşadılar. Eskittikleri teknik adamın haddi hesabı yok. Haftalardır kazanamıyorlar. İki kazanamayan takımın düellosu olacak. Derince müsabakasından edindiğim izlenimler neticesinde Adapazarıspor karşısında neler yapabilirizi paylaşacağım sizlerle.
3 hafta öncesinin Sapancaspor’u geride kaldı. Ufak çaplı bir kurumsallığa büründük. Görüntümüz ve görselimiz değişti. Disiplin ve ciddiyet kendini net olarak belli ediyor. Sporcularımız ısınmaya çıktıklarında rakiplerin kılık kıyafetleri karşısında psikolojik anlamda ezilmiyorlar. Kulübemiz dopdolu. İdman programları aksatılmadan işletiliyor. Sporcuların idmanlara katılım düzeyi oldukça iyi. Deplasmanlara gidiş gelişlerimiz ve maç sonralarında tertip edilen maç yemekleri köklü camia geleneğimizin bir parçası. Maç kampları için tercih edilen konaklama tesisleri oldukça başarılı. Saha dışı faktörlerinde arzulanan ve özlem duyulan tabloya çok kısa bir zamanda kavuşuldu. Hızlı refleksler geliştirildi. Saha sonuçları ne olursa olsun sezon sonuna kadar bu tabloyu istikrarlı bir şekilde sürdürmeliyiz. Gelelim saha içi faktörlerine.
15’inci haftada takımın idaresini alıp, maçların devam ettiği sırada sil baştan yeni bir takım kurup kalan haftalar için her hafta kazanan bir takımı oluşturmak elbette çok zordu. Bu tarz dönemlerde ilk akla gelen atasözlerimizden bir tanesi, denize düşen yılana sarılır. Bu atasözümüzün kullanılma sıklığı cendereden kurtulabilmek için hesapsızca her yoldan çare arayışı içerisine girmekten geçer. Çok şükür ki Sapancaspor’da ekonomiksel anlamda her adım hesaplı atıldı. Zerre kadar israfa kaçılmadı. Gemi yüzer halde iken karaya sağ salim yanaşacak şekliyle onarıldı. Lisanslı oyuncular geri çağrıldı. Peşinatsız transferler yapıldı. Oturtulmuş düzenimizle Derince karşısına çıktık.
Başlama düdüğü sanki oyuncularımız için çalmamıştı. Kafaları sahada değildi. Veyahut da aşırı konsantrasyondan üzerlerinde baskı iklimi hakimdi. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Bizim durumumuza sanırım Derince de şaşırdı. İlk 5 dakikada kalemizde 2 gol gördük. Defans hattımız dalgınlığın zirvesindeydi. Rakip kalemize gelmeden 2 gol attı. 6’ncı dakikada kalemizde 3’üncü golü görüyorduk yediğimiz ikinci gölün tıpa tıp şekliyle. 9’uncu dakikada top direkte patladı. Biz hala kendimizde değildik. 25’inci dakikada kalemizde 3’ncü golü gördük. Rahatladık. Kendimize geldik. Kendi yarı sahamızı geçmemiz için kalemizde 3 gol yememiz gerekiyormuş. Rakip sahaya geçtiğimiz ilk komplike akında golü bulduk. Golün 5 dakika sonrasında frikiğimiz direkte patladı. Rakip kaleyi abluka altına aldık. Bir topumuz daha direğe takıldı. Sağlı sollu akınlarımız rakibi iyiden iyiye bunalttı. Fakat 2’nci golü bulma maharetini ilk 45 dakikada gösteremedik.
İkinci yarıya hızlı başladık. Sanki maçın ilk 25 dakikalık bölümündeki takım tamamen gitmiş yerlerine yenileri gelmişti. Yediğimiz iki golün ardından Kamil’in yerinin değiştirilmesi doğru bir tercihti. Kamil kendi adına belki de sezonun en kötü futbolunu oynuyordu. Maçı önde kabul edip dönen tüm toplara sahip olmamız oyunun tamamen rakip kaleye yıkılmasına vesile oluyordu. Beklediğimiz ikinci gol geldi. Üçüncü gol an meselesiydi. Rüzgar tamamen bizim yörüngemize hizmet eder olmuştu. Rakip oyuncular kurulan baskıdan hatalı refleksler geliştirmeye başlamıştı ki bir oyuncuları hakeme itirazdan oyundan atıldı. Önümüzde koskoca 25 dakika vardı. Alman kaleye dönüşmüş oyunda bir fazlayla tüm ipler bizim elimizdeydi. Üçü bulsak dört beş gelir havası üfül üfül esiyordu. İşte tam burada kenar yönetiminin sahneye çıkması gerekirdi. İlk yarıda oyuna yapılan oyuncu müdahalesi ikinci yarıda neden yapılmadı? Kenarda oyuna etki edebilecek yeterli düzeyde oyuncular vardı. Oyuncularımız yorgunluktan sahada bitap düştüler. Kamil’i forvet hattına çekmek yerine kenardan 2 taze kanı oyunun içine dahil edebilseydik şekil şemal mutlak suretle değişirdi. Rakip afallardı. Zaten bezmişlerdi. Kendi sahalarından çıkamıyorlardı. Bizim bu durumu kendi lehimize çevirebilmemiz için bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Biz de oyuncularımızın saha içerisindeki pozisyonlarını değiştirerek çözüm üretmeye çalışıp durduk. Farkında olmadığımız bir şey vardı. Sahadaki oyuncularımızın hiçbiri 90 dakika oyunu kaldırabilecek fizik kondisyona sahip değildi. Direncimizin düşüşü oyunun uykuya dalmasına yol açtı. Son 30 dakika tüm üstünlüğü elimize geçirmemize rağmen, üstelik bir eksik oynayan rakibin zaaflarından faydalanamayıp, elimize yüzümüze gözümüze gelmiş maçı çeviremedik. Kazanabileceğimiz bir maçtı. Kazanmalıydık. Kazanamadık.
Adapazarıspor da kazanamadı. Bu hafta itibariyle son 3 haftadır süregelen birlikte oynama kabiliyetimizi sahaya güçlü bir şekilde yansıtabilirsek bu maçı kazanabilir ve Bal’da kalma umudumuzu son haftaya kadar taşıyabiliriz. Takım şablonumuz oturdu. Kanat oyuncularımız üretken. Defans hattımız üzerindeki titrekliği biran evvel atmalı. İleri ucumuz gol vuruşlarında etkili. Orta sahamız yetenekli ve baskı kurabilecek zekaya sahip. Dayanıklılığımızı arttırabilirsek, oyunu 90 dakikaya yayabilirsek, bireysel hatalardan uzak kalıp akıl almaz goller yemezsek kısacası bireysel hataları ne kadar az yaparsak bu maçı kazanma oranımız aynı paralelde bir o kadar yükselir. Lig’de kalıp kalmayacağımız noktasında ya tamam ya devam diyebileceğimiz çok kritik bir haftadayız.
Büyük Sapancaspor taraftarı bu önemli haftada takımını yalnız bırakmayacaktır. Tribünlerimiz gereken hassasiyeti gösterecektir. Adapazarıspor galibiyetiyle birlikte kalan 7 haftada yeni bir sayfanın açılmasını temenni ediyor, Sapancasporumuza başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.
YAZI:ERHAN TANTA
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.