Ne Oyuncu Var Ne De Hoca
Ne Oyuncu Var Ne De Hoca
NE OYUNCU VAR NE DE HOCA !
İlk yıllarında pek itibar görmeyen Bölgesel Amatör Lig gün geçtikçe kıymetlendi ve öyle bir hal aldı ki 3.Lig’i solladı.Bu lig adına kritik nokta 2013-2015 yılları arasıydı tam anlamıyla güzel çekişmeli maçlar izler zevk alırdık fakat yeni jenerasyonun olmaması sebebiyle aynı yüzleri görüp duruyoruz.TFF genç oyuncu kuralını getirdi fakat bu da bu yaraya çareye olmadı.Aslında olayın kökü neresi biliyor musunuz kontenjan kuralı, kontenjan kuralı sebebiyle 30 yaşında ki futbolcular yerel amatör liglere hapsoldu yavaş yavaş BAL piyasasından uzaklaştılar. Şimdi ise piyasa nasıl dersek şuan Bölgesel Amatör Lig’de düzgün 5 tane 10 numara bulamazsınız,kaleciler eskiden müthiş performans gösterirken şimdi kaleci yok piyasada, eskiden takım oyunu vardı takım içinde uçuk rakamlar olmazdı,ortalama 2-3 sene öncesine kadar çoğu takım 15-20 peşinlere oynardı hatta 30-40 peşin alan oyunculara ne para almış be dediğimiz zamanlar oldu.
Şimdi piyasada 3-4 düzgün harbi sağlam forvet var fakat bunun için en az 120-130 bin lira peşinatları gözden çıkarmak gerekiyor zaten bu yüzden piyasada forvet kıtlığı çekiliyor ve her gün ligin kalitesi düşüyor ki bu yüksek fiyatlar 20 maçta 5-6 gol atan forvetleri de etkiliyor ve onlarda 60-70 bin lira peşinatlardan ağzını açıyor.İşe yarıyor mu dersiniz tabi ki hayır kulüp devrede o oyuncuyla yollarını ayırıyor. Eskiden bu ligde en baba topçular 30-35 bin isterdi fakat öyle uçurumlar oldu ki fiyatlar arttı ama bununla ters orantılı ligin kalitesi düştü,Bölgesel Amatör Lig’de moda bir tane at ondan sonra 90 dakika yat çünkü takımların gücü yok futbolcular idmana çıkıyor sonra evlerine gidip dinlenmek yerine başka şekilde vakit geçiriyorlar,kısaca para isterken herkes uçuyor ama iş oyunculuğa geldi mi önemsenmiyor ki bu sözüm her futbolcu için değil, diğer bir konu teknik direktör konusu ki piyasada düzgün teknik direktörde kalmadı az bişey başarılı olan hoca kulüplerden teklif geldiği zaman takımı ben kurarım 100 Bin lira peşinat alırım demekten de geri kalmıyor. Takımı kuruyorlar, sonra sonuca gelince başarısızlık olduklarında ‘ya başkan devrede şu oyuncuları alalım toparlarız ‘ demekten de geri kalmıyor. Kulüp başkanları da çıkıp demiyor ki ‘ya kardeşim bu takımı sen kurmadın mı zaten ne transferi bundan sonra seninle çalışamayız’ diyemiyor. Transfer dönemleri dikkat edin hep aynı oyuncular aynı hocalar hep ama hep aynı yüzler ki zaten bu yüzden takımlar başarılı olamıyor. Yeni dönem hocaları kendi kurdukları takımda bile oyuncu ayırt ediyorlar, işin kibarcası şu ; sen iyisin ama bu oyuncu benle samimi bana komisyon da verdi seni oynatamam ha sesin mi çıktı mağlubiyeti de sana yüklerim ben yine burada kalırım. Trilyonluk masraf yapan takımların hocaları görevlerinden istifa edeceğine üstüne birde suçu başkasına bularak olaydan sıyrılıyorlar. Gerçi istifa etseler ne olacak ki hemen açarlar bir telefon ya başkanım, vekilim şuraya benim bir işimi yapsana diyerek hiç boşta kalmıyorlar.
Kısaca hem hoca anlamında hem futbolcu anlamında yeni yüzler yeni isimler gelmiyor,adamı olan büyüyüp giderken adamı olmayan futbolcular veya hocalar işkur maaşı veya asgari ücret ile yerel takımlarda çalışmaya mahkum ediliyor.
YAZI:METE EKİZ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.