Çelen:Bal'da Profesyonel Lig Statüsü Uygulanmalı

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.05.2017 - 00:00, Güncelleme: 10.05.2017 - 00:00 3855+ kez okundu.
 

Çelen:Bal'da Profesyonel Lig Statüsü Uygulanmalı

Çelen:Bal'da Profesyonel Lig Statüsü Uygulanmalı Bölgesel Amatör Lig’de çok can yakan, Süper Amatör Ligleri de alt üst eden statü tartışılıyor. Geçen sezon bir takımın sahaya çıkmayarak kendisiyle birlikte diğerini de düşürdüğü, ahlaksızlığa da zemin açan statünün değişmesi isteniyor. Geçen sezon Bozüyük Vitraspor’u çalıştıran İsmet Çelen, BAL’da da profesyonel lig statüsü uygulanmasını istedi İlki 2010-2011 sezonunda başlatılan Bölgesel Amatör Lig’de yedinci sezon da geride kaldı. Önümüzdeki süreçte 2017-2018 sezonunun statüsü ya mevcut statü üzerinden sürecek ya da bir değişime gidilecek. Mevcut üzerinden devam ederse, devasa bütçeler ile sezona şampiyonluk parolası ile başlayan takımların sezon bitiminde kendi illerinin Süper Amatör Ligleri’ne düştüğüne tanık olacağız. Ya BAL’ın bir alt ligi olan Süper Amatör Lig. İllerinde şampiyonluk edinen takımların bunun karşılığı olarak bir üst lige yükselemediğine yine tanık olacağız. Hadi tüm bunlar bir tarafa bu statü her tür ahlaksızlığı da gebe.  Vefa Sahaya Çıkmadı Tunaspor da Direk Düştü Geride kalan sezonda BAL 12’nci Grup’ta son hafta deplasmanda Çayırovaspor maçına çıkmayan İstanbul temsilcisi Vefaspor’un mevcuttaki puanlardan üçünün silinmesiyle direk düşme sebebi olan son iki sıraya gerilediğine, bu tercihinden ötürü bir diğer İstanbul temsilcisi Bayrampaşa Tunaspor’un ligden direk düştüğüne tanık olduk. Halbuki Vefaspor o maça çıksaydı, sonucu her ne olursa olsun Tunaspor, SAL’dan gelecek ekiple play out maçı oynama hakkı edinecekti. Gerekçe her ne olursa olsun üstelik 118 yıllık bir mazisi olan Vefaspor’un ülkemiz futboluna bir kara lekesi olarak kaldı. Geride kalan sezon BAL 12’nci Grup ekiplerinden Bozüyük Vitraspor’u çalıştıran İsmet Çelen ile BAL ve Süper Amatör Lig (SAL) statülerini değerlendirdik. Çelen’e önce grupta son hafta yaşanan vaka üzerinden sporda ahlakı değerlendirmesini istedik. Kısa ve net olarak şunları söyledi: Ahlak Olmadan Olmaz Dürüstlükten başlamak istiyorum… Öncelikle hiç bir takım, camia, başkan, yönetici ve futbolcu bir başka takımın geleceği ve kaderi üzerine olumlu veya olumsuz olarak ve bilerek asla oynamamalıdır. Hayatın her alanında olduğu gibi ahlak, sporun da önceliği olmalıdır. Kağıt Üzerinde Kalan Şampiyonluk -Bu sezon statü gereği Bilecik SAL şampiyonu ile play out oynadınız. Kazandınız ve ligde kaldınız ama SAL şampiyonu üst lige çıkamadı. BAL’da 12 grupta 12 takım lider oldu ama 9’u 3’ncü Lig’e yükseldi… Statüyü bu açıdan değerlendirir misiniz? -Şampiyon olmuş takım, adı üstünde şampiyon olmuştur. Karşılığında kupa ile ödüllendirilmeli ve direk olarak bir üst kademeye çıkarılmalıdır. Bu Bölgesel Amatör Lig’de de, her ilin Süper Amatör Ligi’nde de böyle olmalıdır. Ancak günümüzde hem BAL hem de SAL da farklı statü uygulanmaktadır. BAL'da grubunu birinci sırada bitiren takım play-off'a, SAL'da şampiyon olan takım takım play-out'a zorlanıyor. Bence bu uygulama şampiyon olan takımlara yapılan büyük bir haksızlıktır. 2 ve 3’ncü Lig Statüsü Uygulanmalı -Statüyü hazırlayanların; BAL’a her ilden sınırlı sayıda takım katılmasından dolayı böyle bir yönteme başvurduklarını düşünüyorum. Bildiğimiz gibi bazı illerden bir, bazı illerden iki, üç ve dört; büyükşehirlerden daha üst sayıda takım bu ligde mücadele ediyor. Takım sayılarını standart tutmak için böyle uygulama yapıyorlar. Bence bu yanlış bir uygulama. Örneğin, ‘Falanca ili bir sezonda şu sayıda takım temsil edecek’ deniliyor. Bence şayet o ilin takımları ligde kalmayı başarabiliyorsa bir sonraki sezonda da devam edebilmeli. Yerel ligden gelen takımlarla bir sonraki sezon için temsilci sayısı yükselmeli. Çünkü ligde kalmayı başarabilmiş veya yerel liginde şampiyonluk edinmiş takımlar başarılı olmuş sayılıyorlar ancak başarının karşılığı yok. Özetle bence BAL’da da 2 ve 3’ncü Lig statüleri uygulanmalı. Süper Amatör Lig’de Şampiyon Hakkını Alamıyor SAL'da ise Türkiye genelinde şampiyona düzenlenmeli. Bütün yerel lig şampiyonları kendi aralarında yapılacak turnuvalarla veya gruplarda, eleme usulü maçlarda karşılaşmalı. (Mevcut yapıda herhangi bir ilin SAL şampiyonu, bir üst lig olan BAL’da orta sıralarda yer edinen ilinin diğer takımı ile eleme maçı oynuyor. ) Gençler Böyle Kazandırılmaz -BAL’da ilk 18’de listede iki gencin yer alması, birinin direk veya yedekten oyuna alınması mecburiyeti de çok tartışılıyor. Doğru bir uygulama mı? -Genç oyuncu oynatma mecburiyetine gelince, burada oyuncu yetiştirme veya kazanma amacı var. Bana göre tamamen yanlış bir uygulama. Bu şekilde genç oyuncu kazanılmaz çünkü genç oyuncu yetiştirme ve kazandırma tamamen farklı, tamamen alt yapı ile ilgili ve uzun uzadıya değerlendirilmesi gereken bir konu. Hakem Hataları Can Yakıyor -BAL üst liglere hakem yetiştirilen bir lig olarak da tanımlanıyor. Hakemler üzerine bir değerlendirme yapar mısınız? BAL 12’nci Lig ekiplerinden Tunaspor; Çorluspor 1947 ve Sultangazispor maçlarında iki pozisyonda penaltı bekledi. Hakemler pozisyonları sürdürürken kulüp isyanını sitesinden, bu fotoğraflar ile de haykırdı. -Hakemlere gelince şunu belirtmek zorundayım. Maalesef hakemler bu maçlar için oldukça yetersiz. BAL çok zor bir lig. Bu ligde hakem yetiştirmek amaçlı görevlendirme yapılmamalı, daha deneyimli hakemler tercih edilmelidir. Acemi hakemler, sırf acemiliklerinden ötürü çok takımın kaderiyle oynadı. Bu kadar hakem hatasını bu lig kaldırmıyor. Lige Renk ve Kalite Katıyorlar -Profesyonel liglerde yıllarca top koşturmuş yerli, yabancı yetenekleri de bu liglerde görüyoruz… -Profesyonelden dönmüş futbolcular bence bu lige renk katıyorlar. Tabiki işini hala profesyonellikle yapan futbolcuları kastediyorum. Bu ligin kaliteli, tecrübeli, profesyonel lig görmüş futbolculara ihtiyacı var. Amatör futbolun kalitesinin artması adına güzel bir tercih. En Az 10 Maçları İddaa’da Yer Almalı -Türkiye Futbol Federasyonu, BAL kulüp veya takımlarına ne tür desteklerde bulunmalı? -Bölgesel Amatör Lig’e tam anlamı ile amatör lig diyemeyiz, bence yarı profesyonel bir lig. Türkiye Futbol Federasyonu, BAL takımlarına öncelikle ekonomik anlamda katkı sağlamalı. Mesela her takımın sezon içinde 10 maçı İddaa’ya alınmalı, yol ve konaklama masrafları tamamen karşılanmalı. Sezon başında belirli miktarda maddi destek sağlanmalı. Bu koşullarda kulüpler daha kaliteli kadrolar kurabilir ve ligi daha kaliteli bir hale getirebiliriz. Hazmetmek Lazım -Yıllardır futbolun içindesiniz ve çok sayıda takım, taraftar, yönetim kavgasına tanık oldunuz. Futbol üç ihtimalli bir oyun. Bu hazımsızlığın sebebi ne sizce? Ülkemizde maalesef spora spor gözüyle bakamıyoruz. Taraftar hep kazanma ve başarıya endeksli, hal böyle olunca gerek taraftarlarımız gerekse zaman zaman futbolcular, yöneticiler hatta teknik heyetler olumsuz sonuçlar doğduğunda şiddete başvuruyorlar. Burada güvenlik kuvvetlerimize emniyetimize çok iş düşüyor. Emniyet güçlerinin toplumsal olaylara karşı çok tecrübeli ve bilinçli olmaları gerekiyor. Tarafsız olarak bütün sporcu ve taraftarların can güvenliğini sağlamaya çalışmalıdırlar. İsmet Çelen Kimdir 1962 yılında Eskişehir’da dünyaya geldi. Sırasıyla dört yıl Eskişehir Bölge Futbol Okulu, dört yıl Eskişehirspor genç takımı, iki yıl A Genç Milli Takım, dört yıl Eskişehirspor profesyonel A takımı, iki yıl Kırıkkalespor, iki yıl Ankaragücü ve iki yıl Yeni Afyonspor olmak üzere toplam 18 yıl futbol oynadı. Antrenörlük yaşantısı Balçovaspor ile başladı. Ardından sırasıyla Şirinyerspor, Torbalıspor, Alanyaspor, Ödemişspor, Eskişehir Demirspor ve Atillaspor takımlarını, 2016-2017 futbol sezonunda BAL 12’nci Grup ekiplerinden Bozüyük Vitraspor’u çalıştırdı.  HABER VE FOTO:AKTAN USLU-GEBZEGUNDEMİ.BLOGSPOT.COM.TR  

Çelen:Bal'da Profesyonel Lig Statüsü Uygulanmalı
Bölgesel Amatör Lig’de çok can yakan, Süper Amatör Ligleri de alt üst eden statü tartışılıyor. Geçen sezon bir takımın sahaya çıkmayarak kendisiyle birlikte diğerini de düşürdüğü, ahlaksızlığa da zemin açan statünün değişmesi isteniyor. Geçen sezon Bozüyük Vitraspor’u çalıştıran İsmet Çelen, BAL’da da profesyonel lig statüsü uygulanmasını istedi
İlki 2010-2011 sezonunda başlatılan Bölgesel Amatör Lig’de yedinci sezon da geride kaldı. Önümüzdeki süreçte 2017-2018 sezonunun statüsü ya mevcut statü üzerinden sürecek ya da bir değişime gidilecek. Mevcut üzerinden devam ederse, devasa bütçeler ile sezona şampiyonluk parolası ile başlayan takımların sezon bitiminde kendi illerinin Süper Amatör Ligleri’ne düştüğüne tanık olacağız. Ya BAL’ın bir alt ligi olan Süper Amatör Lig. İllerinde şampiyonluk edinen takımların bunun karşılığı olarak bir üst lige yükselemediğine yine tanık olacağız. Hadi tüm bunlar bir tarafa bu statü her tür ahlaksızlığı da gebe. 
Vefa Sahaya Çıkmadı Tunaspor da Direk Düştü
Geride kalan sezonda BAL 12’nci Grup’ta son hafta deplasmanda Çayırovaspor maçına çıkmayan İstanbul temsilcisi Vefaspor’un mevcuttaki puanlardan üçünün silinmesiyle direk düşme sebebi olan son iki sıraya gerilediğine, bu tercihinden ötürü bir diğer İstanbul temsilcisi Bayrampaşa Tunaspor’un ligden direk düştüğüne tanık olduk. Halbuki Vefaspor o maça çıksaydı, sonucu her ne olursa olsun Tunaspor, SAL’dan gelecek ekiple play out maçı oynama hakkı edinecekti. Gerekçe her ne olursa olsun üstelik 118 yıllık bir mazisi olan Vefaspor’un ülkemiz futboluna bir kara lekesi olarak kaldı.
Geride kalan sezon BAL 12’nci Grup ekiplerinden Bozüyük Vitraspor’u çalıştıran İsmet Çelen ile BAL ve Süper Amatör Lig (SAL) statülerini değerlendirdik. Çelen’e önce grupta son hafta yaşanan vaka üzerinden sporda ahlakı değerlendirmesini istedik. Kısa ve net olarak şunları söyledi:
Ahlak Olmadan Olmaz
Dürüstlükten başlamak istiyorum… Öncelikle hiç bir takım, camia, başkan, yönetici ve futbolcu bir başka takımın geleceği ve kaderi üzerine olumlu veya olumsuz olarak ve bilerek asla oynamamalıdır. Hayatın her alanında olduğu gibi ahlak, sporun da önceliği olmalıdır.
Kağıt Üzerinde Kalan Şampiyonluk
-Bu sezon statü gereği Bilecik SAL şampiyonu ile play out oynadınız. Kazandınız ve ligde kaldınız ama SAL şampiyonu üst lige çıkamadı. BAL’da 12 grupta 12 takım lider oldu ama 9’u 3’ncü Lig’e yükseldi… Statüyü bu açıdan değerlendirir misiniz?
-Şampiyon olmuş takım, adı üstünde şampiyon olmuştur. Karşılığında kupa ile ödüllendirilmeli ve direk olarak bir üst kademeye çıkarılmalıdır. Bu Bölgesel Amatör Lig’de de, her ilin Süper Amatör Ligi’nde de böyle olmalıdır. Ancak günümüzde hem BAL hem de SAL da farklı statü uygulanmaktadır. BAL'da grubunu birinci sırada bitiren takım play-off'a, SAL'da şampiyon olan takım takım play-out'a zorlanıyor. Bence bu uygulama şampiyon olan takımlara yapılan büyük bir haksızlıktır.
2 ve 3’ncü Lig Statüsü Uygulanmalı
-Statüyü hazırlayanların; BAL’a her ilden sınırlı sayıda takım katılmasından dolayı böyle bir yönteme başvurduklarını düşünüyorum. Bildiğimiz gibi bazı illerden bir, bazı illerden iki, üç ve dört; büyükşehirlerden daha üst sayıda takım bu ligde mücadele ediyor. Takım sayılarını standart tutmak için böyle uygulama yapıyorlar. Bence bu yanlış bir uygulama. Örneğin, ‘Falanca ili bir sezonda şu sayıda takım temsil edecek’ deniliyor. Bence şayet o ilin takımları ligde kalmayı başarabiliyorsa bir sonraki sezonda da devam edebilmeli. Yerel ligden gelen takımlarla bir sonraki sezon için temsilci sayısı yükselmeli. Çünkü ligde kalmayı başarabilmiş veya yerel liginde şampiyonluk edinmiş takımlar başarılı olmuş sayılıyorlar ancak başarının karşılığı yok. Özetle bence BAL’da da 2 ve 3’ncü Lig statüleri uygulanmalı.
Süper Amatör Lig’de Şampiyon Hakkını Alamıyor
SAL'da ise Türkiye genelinde şampiyona düzenlenmeli. Bütün yerel lig şampiyonları kendi aralarında yapılacak turnuvalarla veya gruplarda, eleme usulü maçlarda karşılaşmalı. (Mevcut yapıda herhangi bir ilin SAL şampiyonu, bir üst lig olan BAL’da orta sıralarda yer edinen ilinin diğer takımı ile eleme maçı oynuyor. )
Gençler Böyle Kazandırılmaz
-BAL’da ilk 18’de listede iki gencin yer alması, birinin direk veya yedekten oyuna alınması mecburiyeti de çok tartışılıyor. Doğru bir uygulama mı?
-Genç oyuncu oynatma mecburiyetine gelince, burada oyuncu yetiştirme veya kazanma amacı var. Bana göre tamamen yanlış bir uygulama. Bu şekilde genç oyuncu kazanılmaz çünkü genç oyuncu yetiştirme ve kazandırma tamamen farklı, tamamen alt yapı ile ilgili ve uzun uzadıya değerlendirilmesi gereken bir konu.
Hakem Hataları Can Yakıyor
-BAL üst liglere hakem yetiştirilen bir lig olarak da tanımlanıyor. Hakemler üzerine bir değerlendirme yapar mısınız?
BAL 12’nci Lig ekiplerinden Tunaspor; Çorluspor 1947 ve Sultangazispor maçlarında iki pozisyonda penaltı bekledi. Hakemler pozisyonları sürdürürken kulüp isyanını sitesinden, bu fotoğraflar ile de haykırdı.
-Hakemlere gelince şunu belirtmek zorundayım. Maalesef hakemler bu maçlar için oldukça yetersiz. BAL çok zor bir lig. Bu ligde hakem yetiştirmek amaçlı görevlendirme yapılmamalı, daha deneyimli hakemler tercih edilmelidir. Acemi hakemler, sırf acemiliklerinden ötürü çok takımın kaderiyle oynadı. Bu kadar hakem hatasını bu lig kaldırmıyor.
Lige Renk ve Kalite Katıyorlar
-Profesyonel liglerde yıllarca top koşturmuş yerli, yabancı yetenekleri de bu liglerde görüyoruz…
-Profesyonelden dönmüş futbolcular bence bu lige renk katıyorlar. Tabiki işini hala profesyonellikle yapan futbolcuları kastediyorum. Bu ligin kaliteli, tecrübeli, profesyonel lig görmüş futbolculara ihtiyacı var. Amatör futbolun kalitesinin artması adına güzel bir tercih.
En Az 10 Maçları İddaa’da Yer Almalı
-Türkiye Futbol Federasyonu, BAL kulüp veya takımlarına ne tür desteklerde bulunmalı?
-Bölgesel Amatör Lig’e tam anlamı ile amatör lig diyemeyiz, bence yarı profesyonel bir lig. Türkiye Futbol Federasyonu, BAL takımlarına öncelikle ekonomik anlamda katkı sağlamalı. Mesela her takımın sezon içinde 10 maçı İddaa’ya alınmalı, yol ve konaklama masrafları tamamen karşılanmalı. Sezon başında belirli miktarda maddi destek sağlanmalı. Bu koşullarda kulüpler daha kaliteli kadrolar kurabilir ve ligi daha kaliteli bir hale getirebiliriz.
Hazmetmek Lazım
-Yıllardır futbolun içindesiniz ve çok sayıda takım, taraftar, yönetim kavgasına tanık oldunuz. Futbol üç ihtimalli bir oyun. Bu hazımsızlığın sebebi ne sizce?
Ülkemizde maalesef spora spor gözüyle bakamıyoruz. Taraftar hep kazanma ve başarıya endeksli, hal böyle olunca gerek taraftarlarımız gerekse zaman zaman futbolcular, yöneticiler hatta teknik heyetler olumsuz sonuçlar doğduğunda şiddete başvuruyorlar. Burada güvenlik kuvvetlerimize emniyetimize çok iş düşüyor. Emniyet güçlerinin toplumsal olaylara karşı çok tecrübeli ve bilinçli olmaları gerekiyor. Tarafsız olarak bütün sporcu ve taraftarların can güvenliğini sağlamaya çalışmalıdırlar.
İsmet Çelen Kimdir
1962 yılında Eskişehir’da dünyaya geldi. Sırasıyla dört yıl Eskişehir Bölge Futbol Okulu, dört yıl Eskişehirspor genç takımı, iki yıl A Genç Milli Takım, dört yıl Eskişehirspor profesyonel A takımı, iki yıl Kırıkkalespor, iki yıl Ankaragücü ve iki yıl Yeni Afyonspor olmak üzere toplam 18 yıl futbol oynadı. Antrenörlük yaşantısı Balçovaspor ile başladı. Ardından sırasıyla Şirinyerspor, Torbalıspor, Alanyaspor, Ödemişspor, Eskişehir Demirspor ve Atillaspor takımlarını, 2016-2017 futbol sezonunda BAL 12’nci Grup ekiplerinden Bozüyük Vitraspor’u çalıştırdı. 
HABER VE FOTO:AKTAN USLU-GEBZEGUNDEMİ.BLOGSPOT.COM.TR

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.