Sözün Bittiği Yer

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.12.2016 - 00:00, Güncelleme: 16.12.2016 - 00:00 1708+ kez okundu.
 

Sözün Bittiği Yer

Sözün Bittiği Yer Oysa ki bir gece önce ardı ardına gelen haberlerle sarsılmış, 44 şehidimizi yüreğimize istemeye istemeye gömmüştük. Aylardır ülke çapında, yaşanan hadiselerin psikolojik etkilerine mahkum olmamak adına, bedenlerimizi iri, morallerimizi diri tutmak için yoğun çaba sarfetmiyormuyuz? Devletimizin kolluk kuvvetlerinin, şu badireli dönemde terörün yanı sıra 7 düvelle savaşıyor olması yetmiyormuş gibi, bir de amacı oyun olan, statlarda organize edilen, 30 günde sadece 3 saat kadar toplu halde beraber sevinilip beraber üzülebilinen, aidiyet duygusunun nirvanaya yükseldiği, tüm bu güzelliklerle birlikte yoğrulup  keyifli dakikaların yaşanması için oluşturulmuş nadide ortamların, tadını, huzurunu ve neşesini bozanlara karşı önlem almak zorunda kalması kadar daha acı bir şey ne olabilirdi  ki! Evet bu hafta Sapanca Atatürk Stadı’nda bu kepazeliğe hep birlikte şahit olduk. Neymiş efendim hakem hatalı penaltı vermiş. Sanki rakibi tam 70 dakika 10 kişi oynatan hakem aynı hakem değilmiş gibi. Sanki Sapancaspor tarihinde aleyhimize verilmiş ilk hatalı hakem kararıymış yada  son hatalı hakem kararı olacakmış gibi. Ne oluyor beyler!         Türk tarihine geçmiş iki büyük çöplük var. Biri Ümraniye diğeri Mamak çöplüğü. Ellerine ne geçirdilerse sahaya fırlatanlar, beleş tepeden taş yağdıranlar, aklın ve fikrin izah edemeyeceği küfürleri dillerine dolayanlar, bilmeliler ki Sapanca Atatürk Stadyumu çöplük değildir. Kendinize gelin efendiler!  Milletin ailesiyle birlikte keyif almaya geldiği ortama ayak uyduramayacak nitelikte ki kardeşlerimize bir çağrım var. Soğucak Yaylasına çıkın. Alan geniş. Bağırın, çağırın, fırlatın, bir oraya bir buraya kontrolsüzce savrulun. Size garanti ediyorum. Yaptıklarınıza ve  söylediklerinize kimse müdahale etmeyecek. Özgürce ve hürce doğayla baş başa kalacaksınız. Kendinizi alemi cihana karşı daha rahat ispat edecekseniz. Milletin keyfini kaçırmayacak, kendinizi de ödüllendirmiş olacaksınız! Geçen hafta ki yazımda naklen şunu yazmıştım. “Ha gayret şu iki haftayı kazasız belasız bir atlatabilelim!” Maalesef atlatamadık. Çoğu zaman yazılarımda olması muhtemel vakaların önünün kesilebilmesi için bu tarz uyarılarda bulunuyorum.         Sapancaspor sahaya, 4 hafta önce takımdan gönderilmesiyle birlikte seri galibiyetlerin başladığı hocasıyla çıktı. Rüya daha maç başlamadan bitmişti. Doğrusu yedek kulübesinde ki iki farklı iklimin varlığı dışarıdan net olarak belli ediyordu kendini. Oyuncular sahaya çıkmadan belli ki galibiyete olan inançlarını beyinlerinde yitirmişlerdi. Lider Erok 10 kişi kalınca beraberliğe dünden razı bir hale büründü. 70 dakika bir eksik oynayan rakibe karşı ne psikolojik bir baskı, ne taktiksel bir hamle, ne de bir tribün desteği yapmadığımız gibi yediğimiz golün ardından sahaya fırlattığımız yabancı cisimlerle oyunu 7 – 8 dakika durdurup, maçın soğumasına ve temponun düşmesine zemin hazırlayıp Eroksporun galibiyetine büyük katkı sağlamakta üzerimize yoktu doğrusu.        Adamlar 10 kişi kalmış. Adım atacak mecalleri kalmamış. İkinci yarıya çift forvetle başlasana. Defansı üçlesene. Orta saha ve forvet bölgene iki oyuncu takviyesi yapsana. Bölesine bir fırsat başka ne zaman gelir! Üstüne gelmeye cesareti olmayan rakibine karşı, maçın bitimine 10 dakika kala ilk oyuncu değişikliği yapılır mı! Bile bile lades. Teknik hata, temel arıza, saha kargaşa, tribün facia, kenar yönetimi derin uykuda. Tribünde kendilerini taraftar grubu olarak adlandıranlar bin bir sorunlarla sahaya çıkan oyuncularımızı ateşleyecekleri, maça bağlanmalarını ve tempoyu arttırmalarına yönelik destek verecekleri yerde, takıma nasıl köstek oluruz, sahayı nasıl kapattırırızın derdindeydiler.        Maçın ikinci yarısında olayların başladığı ana kadar geçen sürede stadda tek çıt yoktu. Herkes sinema izler gibi maçı izlemiyormuydu! Maçın ritmini rakip takım ve rakip takımı desteklemeye gelen karşı tribünde ki 4 – 5 kravatlı belirlemiyormuydu! Eroksporu desteklemeye gelen 4 – 5 kişi, hem hakemi, hem de tribünlerimizi bastırdı. Orta ve yan hakemi etki altına aldılar.  Etkili olabilmek için kuru kalabalıklara, cızırtılara, sahte kabadayılara gerek yok, içten ve samimi 3 – 5 kişi olsun yeter. Örnekte olduğu gibi.        Sapancaspor, yönetimsel anlamda kalan iki haftayı olduğu gibi bitirmeliydi. Kaosun getirdiği sinerjiyi kendi elleriyle söndürdüler. Karşımızda bir daha ne böyle bir Erok takımı, ne de üst sıralara merdiven kullanmadan yükselebileceğimiz bir puan tablosu bulamayız. Her yönüyle bu hafta büyük fırsattı. Kaçan balık büyük olur. İçimizin yandığı, şehitlerimizin sıcaklığının soğumadığı dakikalarda, kolluk kuvvetlerimizi zor durumda bırakan, bir hiç uğruna onları teyakkuz haline sokan, ortamın gerilmesine yol açan, Sapancamıza yakışmayan görüntülere sebep olan ve bunların rahat hareket etmelerine zemin hazırlayanlar, biran önce kendinize çeki düzen verin! Sapanca’nın doğasını ve çimini kirletmeyin! Huzura, dostluğa, barışa, mutluluğa ve paylaşmaya ortak olun! Emin olun çok şey kazanacaksınız!   Sapancaspor’un yürekli oyuncularına Mudanya karşısında başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın.  YAZI:ERHAN TANTA

Sözün Bittiği Yer
Oysa ki bir gece önce ardı ardına gelen haberlerle sarsılmış, 44 şehidimizi yüreğimize istemeye istemeye gömmüştük. Aylardır ülke çapında, yaşanan hadiselerin psikolojik etkilerine mahkum olmamak adına, bedenlerimizi iri, morallerimizi diri tutmak için yoğun çaba sarfetmiyormuyuz? Devletimizin kolluk kuvvetlerinin, şu badireli dönemde terörün yanı sıra 7 düvelle savaşıyor olması yetmiyormuş gibi, bir de amacı oyun olan, statlarda organize edilen, 30 günde sadece 3 saat kadar toplu halde beraber sevinilip beraber üzülebilinen, aidiyet duygusunun nirvanaya yükseldiği, tüm bu güzelliklerle birlikte yoğrulup  keyifli dakikaların yaşanması için oluşturulmuş nadide ortamların, tadını, huzurunu ve neşesini bozanlara karşı önlem almak zorunda kalması kadar daha acı bir şey ne olabilirdi  ki! Evet bu hafta Sapanca Atatürk Stadı’nda bu kepazeliğe hep birlikte şahit olduk. Neymiş efendim hakem hatalı penaltı vermiş. Sanki rakibi tam 70 dakika 10 kişi oynatan hakem aynı hakem değilmiş gibi. Sanki Sapancaspor tarihinde aleyhimize verilmiş ilk hatalı hakem kararıymış yada  son hatalı hakem kararı olacakmış gibi. Ne oluyor beyler! 

       Türk tarihine geçmiş iki büyük çöplük var. Biri Ümraniye diğeri Mamak çöplüğü. Ellerine ne geçirdilerse sahaya fırlatanlar, beleş tepeden taş yağdıranlar, aklın ve fikrin izah edemeyeceği küfürleri dillerine dolayanlar, bilmeliler ki Sapanca Atatürk Stadyumu çöplük değildir. Kendinize gelin efendiler!  Milletin ailesiyle birlikte keyif almaya geldiği ortama ayak uyduramayacak nitelikte ki kardeşlerimize bir çağrım var. Soğucak Yaylasına çıkın. Alan geniş. Bağırın, çağırın, fırlatın, bir oraya bir buraya kontrolsüzce savrulun. Size garanti ediyorum. Yaptıklarınıza ve  söylediklerinize kimse müdahale etmeyecek. Özgürce ve hürce doğayla baş başa kalacaksınız. Kendinizi alemi cihana karşı daha rahat ispat edecekseniz. Milletin keyfini kaçırmayacak, kendinizi de ödüllendirmiş olacaksınız! Geçen hafta ki yazımda naklen şunu yazmıştım. “Ha gayret şu iki haftayı kazasız belasız bir atlatabilelim!” Maalesef atlatamadık. Çoğu zaman yazılarımda olması muhtemel vakaların önünün kesilebilmesi için bu tarz uyarılarda bulunuyorum. 

       Sapancaspor sahaya, 4 hafta önce takımdan gönderilmesiyle birlikte seri galibiyetlerin başladığı hocasıyla çıktı. Rüya daha maç başlamadan bitmişti. Doğrusu yedek kulübesinde ki iki farklı iklimin varlığı dışarıdan net olarak belli ediyordu kendini. Oyuncular sahaya çıkmadan belli ki galibiyete olan inançlarını beyinlerinde yitirmişlerdi. Lider Erok 10 kişi kalınca beraberliğe dünden razı bir hale büründü. 70 dakika bir eksik oynayan rakibe karşı ne psikolojik bir baskı, ne taktiksel bir hamle, ne de bir tribün desteği yapmadığımız gibi yediğimiz golün ardından sahaya fırlattığımız yabancı cisimlerle oyunu 7 – 8 dakika durdurup, maçın soğumasına ve temponun düşmesine zemin hazırlayıp Eroksporun galibiyetine büyük katkı sağlamakta üzerimize yoktu doğrusu. 

      Adamlar 10 kişi kalmış. Adım atacak mecalleri kalmamış. İkinci yarıya çift forvetle başlasana. Defansı üçlesene. Orta saha ve forvet bölgene iki oyuncu takviyesi yapsana. Bölesine bir fırsat başka ne zaman gelir! Üstüne gelmeye cesareti olmayan rakibine karşı, maçın bitimine 10 dakika kala ilk oyuncu değişikliği yapılır mı! Bile bile lades. Teknik hata, temel arıza, saha kargaşa, tribün facia, kenar yönetimi derin uykuda. Tribünde kendilerini taraftar grubu olarak adlandıranlar bin bir sorunlarla sahaya çıkan oyuncularımızı ateşleyecekleri, maça bağlanmalarını ve tempoyu arttırmalarına yönelik destek verecekleri yerde, takıma nasıl köstek oluruz, sahayı nasıl kapattırırızın derdindeydiler. 
      Maçın ikinci yarısında olayların başladığı ana kadar geçen sürede stadda tek çıt yoktu. Herkes sinema izler gibi maçı izlemiyormuydu! Maçın ritmini rakip takım ve rakip takımı desteklemeye gelen karşı tribünde ki 4 – 5 kravatlı belirlemiyormuydu! Eroksporu desteklemeye gelen 4 – 5 kişi, hem hakemi, hem de tribünlerimizi bastırdı. Orta ve yan hakemi etki altına aldılar.  Etkili olabilmek için kuru kalabalıklara, cızırtılara, sahte kabadayılara gerek yok, içten ve samimi 3 – 5 kişi olsun yeter. Örnekte olduğu gibi. 

      Sapancaspor, yönetimsel anlamda kalan iki haftayı olduğu gibi bitirmeliydi. Kaosun getirdiği sinerjiyi kendi elleriyle söndürdüler. Karşımızda bir daha ne böyle bir Erok takımı, ne de üst sıralara merdiven kullanmadan yükselebileceğimiz bir puan tablosu bulamayız. Her yönüyle bu hafta büyük fırsattı. Kaçan balık büyük olur. İçimizin yandığı, şehitlerimizin sıcaklığının soğumadığı dakikalarda, kolluk kuvvetlerimizi zor durumda bırakan, bir hiç uğruna onları teyakkuz haline sokan, ortamın gerilmesine yol açan, Sapancamıza yakışmayan görüntülere sebep olan ve bunların rahat hareket etmelerine zemin hazırlayanlar, biran önce kendinize çeki düzen verin! Sapanca’nın doğasını ve çimini kirletmeyin! Huzura, dostluğa, barışa, mutluluğa ve paylaşmaya ortak olun! Emin olun çok şey kazanacaksınız! 

 Sapancaspor’un yürekli oyuncularına Mudanya karşısında başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın. 
YAZI:ERHAN TANTA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.