Bu Statü Adaletli Değil
Bu Statü Adaletli Değil
“Bu Statü Adaletli Değil”
Tekirdağ SAL’da şampiyonluğu neredeyse garanti ancak BAL’a yükselme durumu önce Ergene’ye, Ergene olmazsa Çorluspor 1947 ile oynayacağı maça endeksli 1911 Çerkezköyspor Teknik Direktörü Emre Morgil statüyü değerlendirdi: “Adaletli değil.”
“Bu statünün adaletli bir statü olduğuna inanmıyorum. Hak edenin hakkını alamadığı, adil olmayan bir statü bence. Mevzu sadece bu değil tabi. Futbolculara uygulanan bu kontenjan statüsü, saçma saçma şeyler yani…”
Yukarıdaki ifade halen 1911 Çerkezköyspor’u çalıştıran Emre Morgil şahsında bir deneyime, yılların tecrübesine ait. Morgil’e, “Neden adil değil bu statü?” diye sorduk. Şu yanıtı aldık:
İKİNCİ BİR ÜLKEDE VAR MI?
“Dünya üzerinde başka bir ülkede böyle bir statü var mıdır, bilmiyorum. Süper Amatör Lig’de il şampiyonu olup bir üst lige direk çıkarmayan, şampiyon takımın mükâfatını alamadığı bir lig ve statünün dünya üzerinde ikinci bir örneğine, en azından ben rastlamadım.”
TAKIM SAYISI ARTTIRILMALI
Çözümün kesinlikle BAL’da takım sayısının arttırılmasından geçtiğini kaydeden Morgil şöyle devam etti: “Ben takımların sayısının arttırılmasından yanayım. Televizyonda bas bas bağırıyorlar. ‘Almanya’da bu kadar lisanslı futbolcu, bu kadar kulüp var’ diyorlar. Hâlbuki en güzel örneklerden biri biziz. (Yaş kotasından profesyonelliği sona eren kendisini, Hakan Tice’yi ve üç sene sonra aynı kotaya girecek İsmail İnan’ı örnek gösterek…)
YAŞ KOTASI AZMIŞ GİBİ…
Sen bizim imkânımızı bizim elimizden niye almaya çalışıyorsun ki. Elindeki lisanslı sporcunun spor yapmasını engelleyen saçma sapan bir kontenjan uygulaması getirildi. Yetmedi, takım sayısı düşürüldü. BAL’da 12-13 takım olmasa da 20 takım olsa federasyonun ne kaybı olur ki.”
BAL, 3’NCÜ LİGDEN FARKSIZ
Geçtiğimiz sezonlarda tartışılan ancak gündemden kalkan, BAL ile 3’ncü Lig arasında profesyonel 4’ncü Lig’i değerlendirmesini de istediğimiz Morgil soruya yanıtı şöyle getirdi: “Ben BAL’ın şu an 3’ncü Lig’den çok büyük bir farkı olduğuna inanmıyorum. Çok iyi takımlar var. İncelediğinde 10-15 bin kişiye oynayan takımlar var. Kalite her sene artıyor. Böyle bir kalite oluşmuşken daha da yukarı çekilmeli ama mevcut yaş statüsü ile mümkün değil.
ÖNEMLİ OLAN PERFORMANSIDIR
Bir teknik direktör olarak ben bir adam iyi, kaliteli olduktan sonra 16 yaşında olsa da oynatırım. 40’ında da olsa oynatırım. Bir futbolcuyu tercih etme nedenim yaş değil performansı olmalı. Yaşı kaç olursa olsun, hak ediyorsa ben onu niye oynatmayayım. Böyle bir saçmalık olabilir mi?”
KALİTELİ OLSUN DA YABANCI OLSUN
Türkiye’de çok tartışılan yabancı kontenjanına da karşı olduğunu belirten Morgil, “Kaliteli olduktan sonra yabancı da olsun, Türk de olsun fark etmez. Bence önemli olan, kalitedir. Gazetecilik mesleğinde, 50 yaşındaki adama, “Kalemini bırak” diyebilir misiniz ama bizim futbol sistemimiz bunu diyor işte. Ya da, ‘Sen iyisin ama yaşın genç, bekle. Yaşını tamamlayınca oynarsın’ deniyor. Her iki tutumu da yanlış buluyorum. Futbolculuk yaparken de, antrenörlük ile devam ederken de hep aynı şeyi düşündüm. Yeteneği olduktan sonra 15’inde de, 40’ında da futbolcu oynamalı” diye konuştu.
Haber: Şaban KARDEŞ-Marmarahaber
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.